Koruyucu Sağlık ve Sosyal Sorumluluk GLOKOM
Glokom göz içi basıncının yükselmesi nedeni ile görme sinirinin giderek zayıflamasına ve bunun sonucunda görme kaybına yol açan ve görme kaybının en sık görüldüğü ciddi göz hastalıklarındandır. Glokom görme sinirinde geri dönüşü olmayan hasarlar bırakır.
Glokom çoğunlukla ileri dönemlere kadar hiçbir belirti vermez ve doktor muayenesi olmadıkça ortaya çıkarılması güç bir hastalıktır. Glokom yavaş seyreden fakat sürekli ilerleyen giderek göz tahribatına yol açan karakteristik bir belirtisi olmayan kronik bir göz hastalığıdır.
Glokomda erken tanının önemi büyüktür. Bu yüzden özellikle 40 yaş ve üzerindeki kişilerin en az yılda bir defa düzenli olarak göz dibi muayenesi ve göz tansiyonu ölçümü yaptırmaları gerekmektedir.
Glokom hastalığına dikkat çekmek ve konunun önemine değinmek için hastanemize gelen hastalarımız bilgilendirilmiş, tanıtıcı broşürler dağıtılmıştır.

ORGAN BAĞIŞI
Pek çok farklı sebepten dolayı hastanın organlarından birinin görevini sağlıklı bir şekilde yerine getirememesi kişinin hayat kalitesini düşüren, çoğunlukla yaşam fonksiyonlarını etkileyen bir durumdur. Organ ve doku nakli tedavisi sadece nakil ile mümkün olan organları hasar görmüş hastalara büyük umut ışığı olmaktadır.
Günümüzde birçok organ için, naklin mümkün hale geldiği söylenebilir. Ülkemizde hala oldukça düşük seviyede olan organ bağışı son derece önemli ve hayati niteliktedir. Özellikle kişinin hayattayken tıbben ölümünden sonra organlarını bağışlaması kalp ve kornea gibi doku ve organların nakli için son derece önem taşır.
Çünkü bu tip doku ve organlar canlı kişilerden alınamaz.
Vizyongöz Hastanesi personeli olarak, bu duyarlılığı ve farkındalığı yaratmak amacı ile 3- 9 Kasım organ haftası sebebi ile toplu halde organ bağışında bulunulmuştur.

ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ VE FAYDALARI
Anne sütü yeni doğan bebeğin altı ay boyunca tüm ihtiyaçlarına cevap veren fizyolojik bir besindir. Her annenin sütü bebeğine özeldir. Çağlar boyu insanlar anne sütünün bebek beslenmesinde benzersiz bir gıda olduğunu kabul etmiştir. Anne sütünü bebeklere en sağlıklı şekilde ulaştırmak ise yalnızca emzirmekle mümkündür.
Anne sütü ve bebek beslenmesi çocuk sağlığının yanında anne ve toplum sağlığını da etkilemektedir. Anne sütünün bebeği, birçok hastalıktan (pnömoni, orta kulak iltihabı, ishal, gastrointestinal sistem enfeksiyonları, menenjit, kızamık vb.) koruduğu bilinmektedir. Anne sütünün bağışıklık sistemini güçlendirerek egzama astım gibi alerjik reaksiyonları nekrotizan, enterekolit, obezite, diabetes, mellitus ve crohn gibi hastalıkların, çocukluk lenfoması gibi bazı kanserlerin görülme sıklığını azalttığı da bildirilmiştir.
Hastanemizde anne sütünün önemine dikkat çekmek ve farkındalığı arttırmak amacı ile anne sütünün ve emzirmenin önemini anlatan broşürlerimiz hastalarımıza dağıtılmış ve bilgilendirme yapılmıştır.

SÜT GÜNÜ
Besinsel açıdan mükemmel bir gıda olarak nitelendirilen süt, insan sağlığı açısından şüphesiz büyük bir önem taşıyor. Kemik gelişmesinin ve vücut şeklinin oluşmasının temel taşı olan kalsiyumun ana kaynağı olan süt, içerdiği protein, vitamin ve minerallerle zihinsel gelişimde de önemli rol oynar.
Süt hakkında toplumu bilinçlendirmek ve tüketimin artmasını teşvik amacı ile her yıl 21 Mayıs tarihi " Dünya Süt Günü" olarak kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Uluslararası Sütçülük Federasyonunun 1956 yılında bütün üye ülkelerde kutlanması kararı aldığı "Dünya Süt Günü" 1991 yılında ülkemizde de süt günü olarak kabul edildi.
21 Mayıs Dünya Süt Günü nün içinde bulunduğu 21- 28 Mayıs tarihlerini kapsayan haftada Süt Haftası olarak kutlanmaktadır. 21 Mayıs süt günü dolayısıyla Sütün önemini anlatmak ve hastalarımızı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacı ile kurumumuzda süt dağıtımı yapılmıştır.